Dünya 2.si Milli Takım(!)

 Bir turnuvanın hezimetine uğramış, bir turnuvanın da hezimetine uğrayacak dünya 2.si milli takımımız var bizim. Dünya şampiyonasının bitmesiyle aynı kemik kadroya ufak takviyelerle sahaya çıkan takımımız nedense eski havasında değil. Maçları izlerken nerede o eski milli takım diyesim var. Neyse gelelim turnuvalara.  Spor Toto World Cup 10… Ağır bir yüklemeden sonra milli takımımızın katıldığı ilk turnuva. Rakiplerimiz Almanya, Sırbistan ve Ukrayna. İlk maçımız Ukrayna ile. Eskiden izlerken büyük keyif aldığım milli takımımız maçın ilk periyotunda bana büyük bir keyifsizlik yaşattı. Eski oyunumuz yok, eski ruhumuz yok.  Saçma sapan bir oyunla öndeyiz 3. periyota kadar.  Sonra bir bakmışız ki maç kafa kafaya geldi. Ukrayna öne geçti ve biz yine saçma sapan bir oyunla maçı uzatmaya götürerek kazandık. 2.  maçımız Sırbistan… Avrupa basketbolunun ekollerinden olan Sırbistan . Son iki resmi turnuvada bize yenilmenin hırsıyla geliyorlar İzmir’e. Tabi ki de maçtan sona üstün bir oyunla galip geliyorlar. Mükemmel olmasa da iyi bir takım oyunu oyuncularını tanıyan iyi bir koç ve daha demin de söylediğim gibi bize karşı besledikleri hırs. Bu üç etmen karşısında tabi ki de milli takımımız direnemedi. Son maçımız Almanya… Nowitzki’nin eksikliğine rağmen güzel bir oyunla kazandılar maçı. Nowitzki’nin eksikliği aslında onlar için önemli değil çünkü zaten takım rotasyonu Nowitzki’nin olamaması üzerine kurulduğu için oyun bir yerde takılmıyor. Hele bide Nowitzki’nin gelmesiyle birleşen Alman takımı korkutucu bir hal alıyor. Turnuva bitti 1 galibiyet 2 mağlubiyetle turnuvanın üçüncüsü olduk. Turnuvanın sonunda ilginç bir olay oldu aslında; ödül töreni… 3. olan bir takıma tabi ki de bronz madalya verilir fakat 4 takımın olduğu bir turnuvada üçüncüye verilen ödül beni şaşırtı. Aslında bu durum 18 kişilik bir futbol liginde 17.nin kupa alması gibi bir şey ama boş verelim gitsin. Oyunculara gelirsek, bana göre takımın en önemli isimleri olan 2 eksiğimiz Ömer Aşık ve Semih Erden’in  bu turnuvada oynamamaları gördüğünüz gibi milli takım için büyük sorun fakat sevindirici haber şu an iyileşmiş olmaları. Sakatların dışında her kesin merak ettiği Emir Preldžič.  Genç olduğu için milli takıma vereceği katkı büyük olacaktır fakat eksik bir yönü var bana göre. Gerektiği zaman takımı rahatlatsa bile çoğu zaman takımı satar hale geliyor. Gereksiz atışlar, kötü başlar vb. Gelelim kaptanımıza… Hidayet Türkoğlu. Nerede o eski Hidayet.  Takımın en durgun ismiydi tunuvada. Önemli zamanlarda yaptığı top kayıplarıyla takımı geriletti. Bence son saniyelerde topu kullanan oyuncu olmasaydı daha farklı olabilirdi. Ama Hidayet Türkoğlu işte adı yeter. Tabi ki de bütün oyuncuları anlatmayacağım burada. Son olarak en beğendiğim oyuncu olan Doğuş Balbay’a geldi sıra. Az süre alsa da oyunda olduğu dakikalarda yaptığı bunaltılı savunmayla rakip oyuncuların korkulu rüyası haline gelmiş bulunmakta. Allah düşmanımın başına Doğuş’un savunmasını veremesin diyorum…

      

       Gelelim hala oynamakta olduğumuz Beko Super Cup’a.  Almanya’da düzenlenen turnuvadaki rakiplerimiz; Yunanistan, Almanya ve Belçika. Türkiye’dekine göre daha zorlu rakipler. Takımımız tam kadro olarak oynayacağı ilk turnuva. İlk rakip Yunanistan… Yunanistan kendini yenileme aşamasında. Antrenörleri olsun takım oyuncuları olsun tanıdığımız Yunanistan’dan çok farklı. Benim maç öncesindeki görüşüm Yunanistan karşısında galip geleceğimizdi ama yenildik. Tam olarak hazır olmayan Yunanistan çok rahat bir oyun sergiledi. İlginç olan bir olay ise maç boyunca sadece 38 sayı atmamız oldu.  4. Periyot skoru 8-2. Ömer Aşık’ın ne kadar önemli olduğunu gösterdiği performanstan anlaşılıyor 10 sayı 11 ribaunt ancak hala serbest atış sorununu çözememiş. Takımda faul yapılan tek oyuncumuz olduğu için onun serbest atışlardan atacağı sayılara ihtiyacımız var. 2.Maç Belçika… Hiçbir zaman bizim seviyemizde basketbol oynayamayacak bir takım olan Belçika’yla başa baş bir mücadele verdik. 3.periyota kadar öne geçemeseler bile bizde farkı çok fazla çıkartamadık. Tabi ki de maçın adamı yine uzunlarımız oldu. Biz Belçika’ya karşı böle bir oyun sergiliyorsak Nowitzki’li Almanya ya karşı nasıl oynarız tahmin edemiyorum. Artık gaza gelir Türk’ün gücünü mü gösteririz bilemeyeceğim ama devir artık gaza gelip kazanma devri değil artık iyi takımın kazanma devri. İyi kadro kuran kazanıyor artık. Tabi ki de bizim de oyuncularımız kalitesi yüksek oyuncular fakat önemli olan bu kaliteyi ortaya çıkarmaktır. Bundan sonra oynayacağımız Almanya maçında da bu tür oyun sürerse Avrupa şampiyonasında durumumuz hiç iyi olmaz.

        Biraz da Avrupa şampiyonasından bahsedelim. Grubumuz… Ölüm grubu olarak anılan grubumuzda rakiplerimiz Avrupa basketbolunun kralı İspanya, ev sahibi Litvanya, hiçbir şekilde hafife alınmaması gereken İngiltere, Polonya ve elemelerden gelecek bir takım  ( Finlandiya, Macaristan Portekiz). Bu grupta akıllı oynamak çok önemli  oynayacağımız iyi bir oyunla vezirde oluruz yapacağımız ufak bir hatayla rezilde. Vezir olmamak için yapılması gerekenler var tabi. Örneğin Orhun Enenin ilk 5imizi çok iyi belirlemeli. Sadece genç diye katkı verecek oyuncuları takımdan çıkarmamalı bence. Takım üstünde hala Tanjević ‘in sistemi var ve bence başarılı olmak için bu çok önemli. Hazırlık turnuvasında gözlemlerime göre Orhun Ene takımı tanımamakta. Bu kötü bir durum çünkü rotasyonu çok fazla etkilemekte. Şunu söyleyebilirim ki şu anki gözlemlerime göre vezir olma gibi bir ihtimalimiz yok… Beni sinir eden bir durum da şu ki kapılmışız bir dünya 2.si unvanına herkes dünya 2.si takımımız Almanya karşında yok dünya 2.si takımımız Avrupa Basketbol Şampiyonası yolunda. Bırakın abi bu işleri dünya 2. Olan takım böyle mi oynar. Dünya 2.si takımımız sözü sadece kendimizi tatmin etme sözüdür benim için. Amerika’da dünya 1.si ve şu ana kadar gündeme getirdiğini duyamadım. Biraz ileriye bakmak lazım tabi ki de dünya ikinciliği büyük bir başarı. Fakat biraz gerçekçi olmak lazım eski başarıların bizi tatmin etmemesi lazım. Eski başarılarla tatmin olacaksak kapatalım takımı nasıl olsa dünya 2.siyiz. Biraz gerçekleri anlamak lazım yazımı burada bitiriyorum milli takımımıza Avrupa basketbol şampiyonasında başarılar diliyorum. 

Ahmet ERŞAHAN