Nasıl Çekildi -3- Lunapark - Dönme dolap

Lunaparklar eğlence yerleri olmasının yanında fotoğrafçılar için harika bir malzeme deposudur aynı zamanda. Nasıl Çekildi -3- yazımda lunaparkta fotoğraf makinemizle yapabildiklerimize bakacağız birlikte.

Nasıl çekildi -1-'de uzun pozlamayla suda tül etkisi yaratmayı anlatmıştım. Lunapark çekimlerimiz de aynı prensibe dayanıyor aslında. Makinemizi -uzun pozlamanın olmazsa olmazı- bir tripod vasıtasıyla çekeceğimiz nesnenin dönüş süresi kadar pozlayıp çekimimizi gerçekleştirdiğimizde üstteki gibi bir görüntü elde ediyoruz. (Çekimini yaptığımız aletin dönüş süresi boyunca ışık her kademede sensörümüze giriyor dolayısıyla bunun gibi bütün bir görüntü oluşuyor ve hava karanlık olduğundan sensör aletin ışığı haricinde bir şeyi görüntüye dahil etmiyor)

Lunaparklarda hareket eden her cismi obje olarak kullanabiliriz. Bunlar Üstteki fotoğrafta olduğu gibi bir dönme dolap ya da alttaki fotoğrafa olduğu gibi bir çok daha hareketli bir kamikaze ve yanında bir gondol olabilir. Eğer yukarıdan crazy dance çekme imkanınız varsa ışık oyunlarıyla harika bir fotoğraf ortaya çıkacaktır.

Bunların dışında daha yaratıcı pozlar elde etmek sizin elinizdedir. Örneğin bir kamikazeyi yarım tur süresince pozlayıp farklı görüntüler elde edebilirsiniz. Ya da zoom in-out tekniğiyle adeta bir renk cümbüşü oluşturabilirsiniz.

Üstteki fotoğrafımızın exif bilgilerine bakacak olursak:
iso: 100
enstantane: 4sn
diyafram: f/19
odak uzunluğu: 18mm

Bir tripodumuz olduğundan iso değerini düşük tutma imkanımız vardır, ne kadar düşük tutarsak o kadar iyi bir fotoğraf elde ederiz. diyaframın - her ne kadar ben yapmış olsam da - f/13 değerinden fazla kısmamaya özen gösterirseniz fotoğrafın kalitesi artacaktır çünkü bu değerden fazla kısılan diyaframla çekilen her fotoğrafta ışık kırılmaları artacaktır ve fotoğrafın netliği bozulacaktır. 

Herkese bol fotoğraflı günler dilerim...

Uzun pozlama hakkında temel bilgiler ve daha fazlası için: Nasıl Çekildi -1- Suda Tül etkisi

Daha net çekimler için: Fotoğrafta Netlik

Zoom in-out hakkında daha fazla bilgi için: Nasıl Çekildi -2- Zoom in-out

Bir kamikazenin uzun pozlanmasıyla elde edebileceğiniz lolipopumsu görüntü

Hep karşıdan bakmak olmaz :)
 Açınızı değiştirin ve herkesin göremediğini görün gerçekten ilginç fotoğraflar çıkabilir.

Terminoloji

Diyafram, İso, Enstantane, pozlama, tripod, kadraj terimleri için:Bakınız
Exif: Exchangeable image  file. Fotoğrafın her türlü bilgisinin işlenmesine olanak tanıyan özellik. Photoshop kullanarak görüntülenebilir.
Uzun Pozlama: Fotoğrafın çekim süresinin uzun tutulduğu çekim türü

Kumdan Kalp

deniz olabildiğine sakin, olabildiğine sessiz
yanıbaşında kendi ellerinle yaptığın kumdan kale
adı gibi sert fakat pek sevimsiz
yeşil pencerelerinden bakıyor semaya
sanırsın ki tek emeliydi ulaşmak ona

kumsal olabildiğine sıcak, olabildiğine sessiz
yanıbaşımda kendi ellerimle şekillendirdiğim kalbim
her tanesi senden bir parça
birleşince oluşan sensin

fakat güvenip iki parmağına emanet ederken onu
nereden bilebilirdim ki
tüm kumsal parçaladığın kalplerdenmiş
benzeri yok eserinin
eşsiz...

oysa ki son kez konak'ta buluşmadan önce
kar taneleri dahi bahanemdi hatırlanman için
bir ayın ardından şehrin girişinde
benim için ormanı görmektin
ve ardısıra yüzümde oluşan tebessümdü gözlerin

bugün ağustos bile kapadı kendini
nedendir bilinmez
belki de bu dizelerin kağıda inmesi için
yağmur damlaları balkonuma doluyor büsbütün
herşeye rağmen yine de gülümsüyorum
"keyifli bir gün"

Ata...

Öteberi -I-

• Gülücük yakalayan fotoğraf makineleri size de çok sahte gelmiyor mu? sürekli gülse de yakalasam telaşı içinde çırpınıp duruyor. Yanak kaslarını gerip ucundan dişlerini gösteren herkesi gülmüş sanıyor. İnsanoğlu makineleşiyor dostlar....
• "Allah'ım yaptığım programa uymazsam üniversiteyi kazanamayayım" diye dua eden bir kardeşim var. Cümledeki anlama bak kendini gaza getirmek adına kendine beddua ediyor.
• Yazdığı kızın adını Google’da aratan genç arkadaşım tülün ötesinde yer almaya en çok sen hak kazandın.
• Bira.fm’de en çok dinlenen kanalın %35 ile evde tek olması çok manidar değil mi sizce de??          Not: bunca insan yalnızken neden hala bunca insan yalnız
• Gece ıssız bir yolda yürürken tek gayesi eve yetişmek olan ve dolayısıyla hızlı hızlı yürüyüp bir hışımla yanınızdan geçen vatandaşın oluşturduğu anlık tedirginlik tuhaf bir duygu (çok film izlemenin yol açtığı etkiler bunlar) 

Yazı sonu çalan şarkı: Dolly Parton - I will always love you...
If I should stay / I would only be in your way / So I'll go, but I know / I'll think of you every step of the way. 

Neden Blog Yazıyorum

Pek blog yazarı ve okuyucusu kalmadı sanki. Yazanlar da yazılarını eş zamanlı olarak facebook twitter gibi ortamlarda paylaşıyorlar ki arkadaşı, eşi, dostu yazdıklarını okusun beğensin vb. Ben ise tam aksine okunmamak istiyorum. İlginç bir şey olsa da gerçek bu. Bu bloga yazdığımı ailem ve en yakın çevrem dahil kimse bilmiyor bloga giren kişi sayısına bakıldığında bu bloğa yazdığımı sizlerde bilmiyorsunuz dolayısıyla kendim yazıp kendim okuyorum -platonik aşka yazılan ama kimsenin bilmediği şiirler gibi- ve böyle mutlu oluyorum ben bu yüzden blog yazıyorum.
Kısmi gelenekçi yapım sebebiyle facebook twitter gibi ortamlarda yazı yazmak, fotoğraf paylaşmak gibi aktivitelere karşıyım ve blog yazıyorum. (Hala msn kullanmak isteyen insanım ben)
Komik gelebilir ama sosyal paylaşım siteleri piyasa malı burası ise daha edebi yüklü geliyor. Halbuki blogger'ın edebi bir yanı var mı yok. Zaten edebi bir yer olsa önce beni kovarlardı ama ben o şekilde düşünmek istiyorum.
Görüldüğü gibi özgürüm ve saçmalayabiliyorum.
Tema falan var. Nasıl görünmesini istiyorsam öyle görünüyor bloğum.
Gibi gibi sebeplerle yazıyorum ve en az 10 kez bıraktığım yazma işine bir kez daha başladım. İş güç engel olmazsa, yazacak konum bitmezse yazılarımın devamı gelecek.
Görüşmek dileğiyle...

Yazı sonu çalan şarkı: Zeki Müren - Huysuz ve Tatlı Kadın...
En güzel günlerini demek bensiz yaşadın / Aşk gibi, sevda gibi / Huysuz ve tatlı kadın.......

Lub-dub lub-dub

Ne var kardeşim bu tülün ötesinde dediğinizi duyar gibiyim...
Çok yakında yenilenen temamız ve yeni yazılarımızla sizinleyiz...

Haydarpaşa ve Gökkuşağı -Foto Arşiv 1-

Arşivimde bulunan fotoğraflarımı paylaşacağım bu yazı dizimde ilk fotoğraf olarak 27 Nisan 2012 günü 6.30'da Haydarpaşa Garı üzerinde beliren gök kuşağı fotoğrafımı paylaşıyorum sizinle değerli okurlar.

Yaptığım İstanbul ziyaretimde sabah kahvaltı yapacak yer ararken tamamen tesadüf eseri karşıma çıktı bu tablo.

Teknik Özellikler:
iso: 400
diyafram: f/8
enstantane: 1/350 sn
odak uzunluğu: 45 mm

Terminoloji için bkz: http://tulunotesi.blogspot.com/2011/08/fotografta-netlik.html

Gümüş Ay

gözlerimi yumduğum vakit

kulağıma çalınan ezgilerle gördüm seni

parlıyordun karanlıklar içinde

belki

gülümsüyordun bana

gökyüzünü seyre daldığımda

yüz insanda yüz farklı düşünce

ben ise

kulağıma çalınan ezgilerle düşündüm seni

yüz insana inat

yüzün gözlerimin önündeydi

yumduğum vakit

gözlerimi açtığım vakit

oradaydın

yıldızların arasında bir prenses

büyük ismi gibi

"içim bir kalabalık"

sıkılmaktan uzak

bütün gece seyredeceğim seni

çevrendeki küçüklere inat

koyu gözlerini

Elimi uzattığımda tutabilseydim seni

bir daha yummazdım gözlerimi

seni görebilmek için

gümüş ışıklarının beni aydınlattığı vakit

kulağına fısıldayacağım

seni düşündüren o ezgileri

Ata...

Afyon Klasik Müzik Festivali

Uzun bir aranın ardından yeni yazımla tekrardan birlikteyiz değerli okur.

Son 3 gündür Afyonkarahisar 11. Klasik Müzik Festivali konserlerine iştirak ediyorum dolayısıyla bu yazımda festivale değineceğim.

Her ne kadar kulağa garip gelse de Afyon'da 11 senedir düzenli olarak klasik müzik festivali düzenleniyor. Ben de geçen sene başladım festivali takip etmeye. Bu yılda 3'te 3 yaparak firesiz gidiyorum konserlere.
Baştan belirteyim klasik müzikten anlamam hatta o salondaki çoğu insanın benimle aynı durumda olduğunu biliyorum ama yine de o kadar zevk veriyor ki o müziği dinlemek. Konserler XVII-XVII. yy arasında inşaa edilmiş tarihi Millet Hamamı'nda - Afyonluların tabiriyle Gavur Hamamı- yapılıyor.Bu durum da dolayısıyla ayrı bir hava katıyor organizasyona.  Salon çok büyük değil taş çatlasa 70 80 kişiyi alır ama bence yeterli bir sayı bu.

Bu seneki festivalin açılışı Prag Modern grubu ile oldu (yukarıdaki fotoğraf) ve 3 gündür aynı grup değişik eserler seslendirmeye devam ediyor. Yarın(perşembe) da yine Prag Modern ile müzik zevki yaşayacağız ardından sahneyi Türk sanatçılar alacak.

Festival kapsamında sadece konserler yok. Ünlü yazar, şair, oyuncu, karikatürist, fotoğrafçılar da Afyon'un çeşitli okullarında öğrencilerle buluşup söyleşiler yapıyorlar. Yani Afyon bütünüyle kültürel faaliyet havasına büründü bu günlerde ne diyelim darısı yılın kalan 51 hastasının başına...

Yazı sonu çalan şarkı: Zeki Müren - Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun... Çoktan unuturdum ben seni çoktan / Ah Bu şarkıların Gözü kör olsun.............

D&R

D&R internet üzerinden alışveriş sitesine tanıtım amaçlı yazmış ki "Yeni bir albüm çıktı ve sizin D&R'a gidecek vaktiniz yok... Artık sorun değil, siparişinizi verin o size gelsin..."


Bu cümleyi kendime uyarlarsam pek öyle olmuyor. 


"Yeni bir albüm çıktı ve sizin D&R'a gidecek vaktiniz yok dahası D&R'a verecek paranız yok... Artık sorun değil hatta hiç sorun olmadı bugüne kadar, Google'a yazın o sizin yerinize bulsun ve indirin..."

Sorma - Aydilge

Dinliyorum dinliyorum olmuyor beğenemiyorum değerli okurlar. Bu ne ya güzelim şarkı mahvolmuş Bir Zeki Müren'den dinlemek var bir de bu var kıyaslanamaz bile.